Yaşam

Mustafa Destici Diyarbakır’da konuştu: HDP’nin desteklediği aday desteklenemez

Türkiye son dönemlerin en kritik seçimlerinden birinin eşiğinde.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Mart’ta alacağı seçim kararı, 11 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanacak ve seçim süreci resmen başlayacak.

Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan.

Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’nin üstü kapalı desteklediği Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı oldu.

Diyarbakır’a giden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HDP’den Kılıçdaroğlu’na verilen desteği eleştirdi.

Kahramanmaraş’ta depremzedelerin depremde kullanılamaz hale geldiği veya yıkıldığı çadırkente giden Destici, ardından 1282 gündür HDP önünde nöbet tutan aileleri ziyaret etti.

“Terör örgütünün parti yapmasına izin verilmiyor”

Burada bir açıklama yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Anayasa Mahkemesi’nin PKK’nın siyasi kolunun varlığına son vermesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Bu sadece bizim değil, tüm Türk milletinin ve Diyarbakırlı annelerin, çocukları HDP tarafından Kandil’de terör örgütüne götürülen ailelerin talebidir. Anayasa Mahkemesi delil arıyorsa gelip buradaki aileleri dinlesin. Şahsen buradaki aileler arasında bu binaya girip terör örgütüne götürülen çocukların aileleri de var.

Kanıtları ve delilleri var. Tanık delil ve delil arıyorsa buraya gelir ve yeteri kadar şahit, delil ve delil bulur. Artık bu işi uzatmanın anlamı yok. Bir terör örgütünün dünyanın hiçbir yerinde parti yapmasına izin verilmez. Bunlar açık kaldığı ve siyasi parti faaliyetlerini sürdürdüğü sürece bu milletin evlatlarını dağlara, terör örgütüne götürmeye devam edeceklerdir. Hukuk ve siyaset de gereğini yapmalıdır.

“PKK uzantılı HDP’li cumhurbaşkanı adayı desteklenemez”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masadan ayrılmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Personel Partisi’ni ziyaret ettiğini hatırlatan Destici, şunları söyledi;

Bir önceki seçimde HDP ile ittifak yaparak Meclis’te temsil imkanı bulan partiler. Kılıçdaroğlu’nun dün akşam adaylığının açıklanmasının ardından bundan sonra HDP ile daha rahat bir şekilde görüşeceğini ve takviyelerini almak için büyük çaba sarf edeceğini hatta ziyaret edeceğini tahmin ediyorum.

Resmi olmasa da HDP, CHP ve Millet İttifakı’nı oluşturan partiler yerel seçimlerde çok açık işbirliği yaptı. O tabloya baktığımızda CHP’nin HDP ile görüşmesinde bir sıkıntı yok. Diğer partilerde böyle bir sorun yok, sadece iki parti kaldı. Aynı zamanda sessiz kaldıkları anlamına da gelir. Başta davacılar ve milliyetçiler olmak üzere buna göre tavır almaları gerekiyor. Teröre karşı mücadele bir devlet sorunudur. Bununla hiçbir ilişki olamaz.

PKK’nın uzantısı olan HDP’nin içinde yer alan ya da destekleyen bir cumhurbaşkanı adayı desteklenemez, ittifak desteklenemez. Bu ağır bir yük olacak. Bu anne ve babaların ve özellikle de kahraman şehitlerimizin geride bıraktıkları anne ve babaların iç çekişleri onları da mutlaka etkilemiştir. Hem bu dünyada hem de ahirette ağır bir bedel ödemek zorunda kalırlar. Açıklanan metinde iki belediye başkanının başkan yardımcısı olup olmadığı belirsiz. Seçilecek cumhurbaşkanının uygun göreceği tarihte tanımlanmış görevlerle atama yapacağını söylüyor. Bu nedenle uydurma bir ilişkiydi. Kapak uyduruldu, milletimiz bunu görüyor. Ne yazık ki anlatılan metne baktığınız zaman neresinden bakarsanız bakın tutarsızlık diyebileceğimiz şeyler var.

“Tutarsızlık ve ilkesizlik var”

Noter masası diye anılan masa artık pazarlık masasına dönüştü. Hangi genel lider ne olacak? Her partiye kaç sandalye verilecek? Kim hangi mevkide görev alacak? Bütün bunlar hakkında saatlerce tartışmalar oldu. Seçim henüz kazanılmış değil. Türkiye’nin takımları seçilmeden paylaşılırsa, yarın Türkiye’nin ve Türk milletinin bütün kurum ve kazanımları, ihalelerdeki her şey dahil, lisanslı olsun ya da olmasın bu partilerin üyeleri arasında paylaşılacak demektir.

Adil davranacaksın gibi görünüyordu. Bugün 15-16 olan bakanlık sayısı bu partilerin talepleri ile 30’a çıktı. Başkan yardımcısı 9’a kadar. Bu bir güçlük değil mi? Yani Sayın Kemal cumhurbaşkanı seçilse bile en çok eleştirdikleri partiyle başkanlığını sürdürecekler. Bu metinden ne okuduğumuzu anlıyoruz. Genel lider olarak partisinin genel başkanı olarak görevine devam edecek. Tutarsızlık ve ilke eksikliği var.

savur-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu